TASARIM EĞİTİMİ - 1
Türkiye ve Dünyada birçok Mimarlık ve Planlama
okulunun ilk senesinde zorunlu Temel Tasarım dersi verilmektedir.
2 ve 3 boyutlu soyut temsil yöntemlerinin öğretildiği
bu derste genelde Bauhaus okulunun algı psikolojisinden uyarladığı Gestalt
tasarım prensipleri uygulanır ancak bu bağlantı her zaman çok açık değildir.
Dersin stüdyo ortamında verilmesi, kritik alma
süreci ve jüri değerlendirmesi öğrencilere yabancı gelmektedir.
Sezgisel öğretme metodları kullanıldığı için
üniversite eğitiminin ilk döneminde öğrencilerin en zorlandığı derslerden
biridir.
Bu makalede öncelikle Temel Tasarım dersinin
yapısı ve işleyisi anlatılmaktadır.
Sonra, Bauhaus okulunun yansıması olarak yaygın
biçimde devam eden Temel Tasarım dersindeki farklı yaklaşımlar incelenmiştir.
Gestalt prensipleri ve ilgili Temel Tasarım
terim ve kavramları tartışılmıştır.
Etkili bir temel tasarım dersi için bir ders
planı örneği verilmiştir.
Temel Tasarım, tasarımla uğraşan bütün
disiplinler için özgün ve önemli bir derstir.
Bu sebeple sadece planlama disiplinini değil,
mimarlık, endüstriyel tasarım, iç mimarlık, grafik tasarımı Mimarlık veya Güzel
Sanatlar fakültelerinin birçok bölümünü ilgilendirir.
Bahsedilen disiplinler arasındaki ölçek ve nihai
üründeki farklılıklara rağmen, Temel Tasarım sağlam bir temel
oluşturabilmektedir.
Tasarım bir çeşit sorun çözme eylemi olarak ele
alındığında, Temel Tasarım dersi bu eylemin en temel aracı olan soyut ve
kavramsal düşünmeyi öğrencilere vermektedir.
Gerçeği ve verilen sorunu analiz etmek,
kavramsal olarak parçalarına ayırmak, somut olandan soyut düzleme gelebilmek,
fikir üretmek ve sonra tekrar somuta dönebilmek Temel Tasarım ile mümkün
olabilmektedir.
Temel Tasarım 1920’lerde Modernism ve Bauhaus
okulunun en temel öğelerinden biri olarak doğmuştur.
Bauhaus Nazi Almanyası ile sona erme durumuna
geldiğinde, eğitimdeki etkileri yayılarak devam etmiştir .
Bauhaus okulu Mimarlık ve ilgili disiplinleri
etkili bir biçimde değiştirmiştir.
1870-1950 arasında sanat ve tasarım alanında
Türkiye’de Alman nüfüzunun ve Bauhaus’un etkisi çok belirgindir.
Yürekli de benzer şekilde Türkiye’de güzel
sanatlar etkisinde olan mimarlık disiplininin 1920’ler itibariyle Bauhaus
temelli bir modern mimari anlayışına yöneldiğini belirtmiştir
Bunun mimarlık temel alanına yansıması I. Ulusal
Mimarlık Akımının terkedilmesi ile olmuş ve modern mimarlık hakim hale
gelmiştir.
Modern Mimarlık anlayışı ve Bauhaus Okulunun
günümüzde devam eden başlıca ürünü Temel Tasarım dersidir.
Türkiye’de ilk kez 1966 senesine ait Mimarlık
dergisinde tartışılmıştır.
Türkiye ve Dünyada birçok Mimarlık ve Planlama
okulunun ilk senesinde zorunlu Temel Tasarım dersi verilmektedir.
2 ve 3 boyutlu soyut temsil yöntemlerinin
öğretildiği bu derste genelde Bauhaus okulunun algı psikolojisinden uyarladığı
Gestalt tasarım prensipleri uygulanır ancak bu bağlantı her zaman çok açık
değildir.
Son dönemde temel tasarım dersinde farklı
uygulamalar da göze çarpmaktadır.
Örneğin Bilgi Üniversitesi’nde hesaplamalı temel
tasarım uygulanmaktadır.
Orhangazi Üniversitesi’nde ise açık alanda
temrinler içeren bir temel tasarım uygulaması mevcuttur.
Temel Tasarım ile ilgili Türkçe alan yazınında
daha çok üniversitelerde uygulanan örnekler ve projeler yer almaktadır.
Bu durum anlaşılır ve de diğer stüdyo yürütücüleri
için yararlı olmakla birlikte, kuramsal ilişkinin her zaman kurulamadığı
görülmektedir.
Tutarlı bir ders planı için kuramsal çerçeve ile
ilişkinin kurulması stüdyo dersleri için ayrıca önemlidir.
Disiplin olarak var olmak ve tasarımın sanat
alanından ayrılması kuramsal bağlantıyı gerektirmektedir.
Bu makalede amaç hem bir nihai ürün olarak bir
ders planı örneği geliştirmek, hem de dersin ve uygulanan temrinlerin kuramsal
bağlantılarını göstermek olacaktır.
Bu makalede öncelikle Temel Tasarım dersinin
yapısı ve işleyişi anlatılmaktadır.
Sonra, Bauhaus okulunun yansıması olarak yaygın
biçimde devam eden Temel Tasarım dersindeki farklı yaklaşımlar incelenmiştir.
Gestalt prensipleri ve ilgili Temel Tasarım
terim ve kavramları tartışılmıştır.
Etkili bir temel tasarım dersi icin yazarın
farklı üniversite ve bölümlerde 10 seneyi aşkın bir süredir katıldığı önceki
uygulamalardan yola çıkarak bir ders planı örneği verilmiştir.
Temel Tasarım Dersinin Yapısı ve İşleyisi
Türkiye’de Mimarlık ve Planlama okullarına
yetenek sınavı ile değil matematik puanı ile öğrenci alınmaktadır.
Bu anlayışta yaratıcılığın ve tasarımın öğretilebilir
olduğu varsayımı vardır.
Bu anlamda öğrencilerin sorun çözme kapasitesi ve
analitik düşünce kabiliyeti önem kazanmaktadır.
ersin stüdyo ortamında verilmesi, kritik alma
süreci ve jüri değerlendirmesi öğrencilere yabancı gelmektedir.
Sezgisel öğretme metodları kullanıldığı için
üniversite eğitiminin ilk döneminde öğrencilerin en zorlandığı derslerden
biridir.
ODTÜ Mimarlık bölümündeki eğitimleri ile ilgili
düşüncelerini öğrenci bakış açısıyla değerlendirdilkleri yazılarında Yağlı ve
Acar, Temel Tasarım dersinde verilen ilk uygulamanın bir kutu raptiye, 4 metre
don lastiği, bir ampul, 100 x 70 resim kağıdı ve yapıştırıcı kullanarak
kıskançlık kavramını 3 boyutlu olarak anlatmak olduğunu belirtmişlerdir.
Günay’a göre, stüdyo ve temel tasarım
dersi yazılı metin ve formüllerle çalışmaya alışkın öğrencilere oldukça yabancı
gelecek çizgiler, yüzeyler, hacimler, renkler ve dokulardan oluşan soyut
bir dünyadır.
Ulaşılması istenen hedef bina değil, tam tersine temsilin
kendisi mekan üzerine düşünmenin ve düşünce üretmenin bir parçasıdır.
Bu sebeplerle de diğer derslere göre soyut bir anlatım
diline sahiptir.
Somut dünyadan toplanan bilgiyi tekrar işleyerek soyut
bir görsel anlatıma dönüştürme sürecinde öğrencinin görsel algılama ve düşünme
becerisi gelişmektedir
Temel tasarım dersi diğer uygulama ve proje
derslerinde olduğu gibi, stüdyo ya da atölye gibi isimler alan büyük
sınıflarda verilmektedir.
Stüdyo ve atölye kavramları benzemekle birlikte
çok önemli bir farkı içermektedir:
Mimarlık stüdyolarında akademisyenlerce yeniden
yapma ve düzeltme değil, geliştirme süreci izlenmektedir.
Mimarlık disiplininde genelde kritik verme ve
geliştirme anlayışı hakimdir.
Dolayısı ile stüdyo Temel Tasarım dersi için
daha doğru bir karşılık olacaktır.
Ortak mekanda çalışmanın derse etkisi büyüktür.
Sosyal etkileşimin öğrenmeyi etkilediği
bilinmektedir.
Sinerjik çalışma ortamı temel tasarım eğitiminin en
önemli değişkenlerinden biridir.
Bu anlamda, Temel Tasarım dersi mekan ve sosyal
süreçler arasındaki ilişkiye mikro ölçekte bir örnek olarak
değerlendirilebilir:
Mekan sosyal süreçleri etkiler.
Temel tasarım yaparak ve deneyerek
öğrenilmektedir.
Elleri kullanarak öğrenme yöntemi, diğer
tasarım stüdyolarında olmasa da Temel Tasarım için esastır.
Bu nedenle bilgisayar destekli çalışmalar
genelde Temel Tasarım dersinin kapsamı dışında kalmaktadır.
Ders anlatımı yerine kavramlar üzerinden
tartışma ve düşünce geliştirme, soru sorma Temel Tasarım dersinin belirleyici
unsurlarıdır.
Temrin sayısının diğer proje derslerinden çok
olması bu sürecin gereği olarak değerlendirilmelidir.
Temel Tasarım dersinde kuramsal çerçevenin ve
tasarım ilkelerinin genel olarak anlatıldığı ders formatında bölümler de
olacaktır.
Bu anlatılarda önceki öğrenci çalışmalarından veya
farklı tasarım/sanat çalışmalarından örnekler göstermek konusunda karşı
görüşler bulunmaktadır.
Örneğin, Çubukçu ve Gökçen Dündar ye göre,
analojiler kurulmasında sakınca bulunmamaktadır ve Temel Tasarım dersinde
yaptıkları uygulamada görsel imaj göstermenin yaratıcılığı engellemediği sonuca
varılmıştır.
Resim ve mimarlık gibi disiplin ya da
sanat dallarından örnek göstermek kabul edilebilir olmakla birlikte, önceki
dönemlere ait öğrenci çalışmalarından örnek göstermekten özellikle
kaçınılmalıdır.
Tasarımda tek doğru olduğu yanılgısına düşecek
öğrencilerin benzer çalışmalar yapması oldukça muhtemeldir.
Bunun yerine, önce öğrencinin kendi
yaratıcılığını kısıtlamadan deneyimleyeceği bir süreç izlenmeli, daha sonra
örnek çalışmalar gösterilmelidir.
Böylece öğrenci kendi çalışmasının dışında sorunun
nasıl çözüleceğine dair ilave bilgi ile donatılmış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder