TASARIM EĞİTİMİ - 4
Bir Ders Planı Örneği: Bauhaus Okulundan Kalanlar
Bu yazıda çeşitli Üniversite ve bölümlerdeki
tecrübelerden yola çıkarak Bauhaus okulunda Vorkurs olarak verilen tasarım
dersi ile benzer bir akışa sahip ders planı örneği verilmektedir.
2 boyutlu çalışmalar, rölyef, 3 boyutlu
çalışmalar ve final projesi olarak kabaca 4 ana temrinden oluşan bu system,
Gestalt prensipleri ve anlatılan diğer kavramlarla şekillenmektedir.
2 Boyutlu temrinler Bauhaus okulunun önemli
isimlerinden Itten’e göre, soyut formlarla yapılan kompozisyon temrinleri
düşünmeye ve yeni temsil araçları geliştirmeye yardım eder.
Kare-üçgen ve daire gibi temel geometrik formlar
ile kare bölünmelerinin yapılması Bauhaus Temel Tasarım geleneğinde vardır.
`Chiaroscuro` olarak adlandırılan karanlık
ve ışık arasındaki karşıtlık Temel Tasarım temrinlerinde siyah-beyaz
alıştırmalar olarak yer bulmuştur.
Göz ve el arasındaki bağı güçlendirmek ve el
becerisini geliştirmek Temel Tasarım dersi için önemlidir.
İlk temrinler kes-katla-yapıştır gibi analog
araçlarla yapılır.
Bu tip soyut temrinlerde simge, sembol veya
benzetme kullanılmaması Soyut düşünce ve tasarımı destekler.
Temel geometrik formların kullanılması bu
anlamda öğrenciyi yönlendirici karakterdedir.
Öğrenci temel geometrik formları nasıl
kullanacağını öğrendiğinde parametrik-akışkan tasarımlar yapması da daha kolay
olmaktadır.
Sadelik-yalınlık gibi öğelere yakınlık
duyması tasarımcının Gestalt’ten ziyade Modernismle olan ilişkisini gösterir.
İlk temrinlerde çeşitli kavramların veya
çevrenin temsil edilmesi ve soyutlanması, bunları yaparken Gestalt
prensiplerinin kullanılması tutarlı bir çerçeve sağlamaktadır.
Önceki dönemlerde güven- güvensizlik ve
savaş-barış gibi kavramların siyah-beyaz veya beyaz-beyaz kulanarak
soyutlanması istenmiştir.
Mimar Sinan Üniversitesi’nde üniversiteye giriş
sınavı, çeşitli filmlerden çıkarılan kavramlar ve güncel sergiler çeşitli
dönemlerde soyutlama temrinlerinde kullanılmıştır.
ODTÜ Şehir Planlama Bölümünde de klasik müzik
parçalarının soyutlanması bir temrin olarak verilmiştir.
Bu temrinlerden sonra renk bilgisinin verildiği
ve tasarımlara dahil edildiği bir süreç takip edilir.
Ayrı ayrı veya üst üste gelecek şekilde
renk yamaları ile komposizyon yaratma, 2 boyutlu temrinlerin bir sonraki
aşamasıdır.
Renk yıldızı ya da renk çemberi gibi Bauhaus
eğitiminde kullanılan şemalar temel alınabilir.
Rölyef İki boyutlu çalışmalardan sonra 3 boyut
algısının oluşması için bazen rölyef çalışmaları yapılır.
Bu çalışmada amaç 3. boyuta geçerken tasarımda x
ve y boyutlarına ek olarak z boyutunun eklenmesidir.
2 boyutlu çalışmalar temel alınarak, yaratılan tasarım
dilinin yeni ilkeler ile 3. boyuta taşınması ve dil birliğinin korunması bu
temrinin sorun tanımındadır.
Bu aşamada belirginleşmiş bir derinlik oluşturulması
beklenmelidir.
3-boyutlu temrinler: Sanal Küp projesi İki boyutlu
çalışmalara basit kare formu ile başlanması gibi 3 boyutlu çalışmalara da sanal
bir küp iskeleti üzerinden hacim tasarımı ile başlamak mümkündür.
Ancak başka düzgün prizmatik hacimler de temrin
konusu olabilir.
Bu temrinde amaç öğrencinin çizgisel, düzlemsel
veya üç boyutlu birimler kullanarak ölçüleri belirli bir boşluk icinde farklı
değerlerde hacim yaratma yetisini kazanması; ve dolu boş ilişkisini
sorgulayarak 3 boyutlu bir tasarım yapmasıdır.
Ahşap çıtalardan bir sanal küp iskeleti
kullanılabileceği
gibi, sınırlayıcı bir çerçeve olmadan da dolu-boş
ilişkisi temrini uygulanabilir.
Küp temrininde yine form kaygısının baskın
olduğu, işlevden yoksun ve soyut bir tasarım beklenmektedir.
Sorun, boyut, konum, kapalılık-açıklık;
karanlık-aydınlık gibi niteliklere bağlı olarak farklı değerde mekan yaratma
becerileri geliştirmek şeklinde tanımlanabilir.
Yer yaratma bu temrinin hedefleri dışındadır.
Final Projesi
Temel Tasarım dersinin tek dönem ya da iki dönem
verilmesine bağlı olarak final projesi sorun tanımı değişiklik gösterebilir.
Bu makalede tek dönem Temel Tasarım dersine uygun bir
final projesi örneği verilecektir.
Final projesinde öğrencilerin form arayışlarına ve
hacim yaratma becerilerine işlev sorununu ve ölçek kavramını eklemek önemlidir.
“Fonksiyonlu uygulamalarda öğrenci doğrudan doğruya üç
boyutlu çalışmalı, elemanlarını tâyin etmeli ve bunlar arasında bir bağıntı
kurabilmek için dizayn prensipini uygulayarak dizayna varacağını araştırmalıdır.
Bunun sonucu ise, ayrıca grafik olarak ifade
edilmelidir.”
Zeren’in belirttiği gibi, 3 boyutlu Temel
Tasarım temrinleri deneme yanılma yöntemiyle yapılmalıdır.
Elemanlar, bunlar arasındaki ilişkiler ve farklı
değerde hacim yaratma becerileri böylece daha başarılı sonuçlanır.
Tasarımın başlangıç aşamasında kavramsal şemalar ile
bir yandan form bir yandan işlev beraberce incelenebilir.
Görünüş ve kesit gibi çizimlerden farklı olarak
kavramsal şemalar tasarımı şekillendirebilir.
Kavramsal şema ile sadece “form, işlev ve yer”
arasındaki ilişki değil, tasarım süreci de anlatılmış olur.
Soyut tasarım yapıldığı gerçeği göz önünde
bulundurularak, yaratıklar, süper kahramanlar veya tasarlanmış hayali özneler
icin mekan kademelenmesi oluşturacak bir temrin tasarlanmalıdır.
Mekan kademelenmesinde çok çeşitliliğe gitmeden,
nitelikleri itibariyle okunur ve ayrıştırılabilir, birbiri ile yarışmayan
mekanlar yaratmak hedeftir.
İhtiyaçlara birebir cevap verecek detayda
çalışmalar bu temrinin dışındadır.
Bu sebeple mekan kademelenmesinde özel,
yarı-özel yarı-kamusal ve kamusal gibi kavramsal çerçeve kullanılabilir.
Her ne kadar işlev bu temrine eklenmiş olsa da, kapı,
pencere, oda, merdiven gibi gerçek dünyadan çözümler yerine dönem boyunca tartışılan
kavramlar ile tasarım sorununun çözülmesi beklenmektedir.
Kullanılan terminoloji doluluk-boşluk, mekan
kademelenmesi, özel ve ortak alanlar gibi soyut temellidir.
Temrinlerin amaçları ve hangi Gestalt
ilkeleri ile ilişkilendirildiği, kullanılan malzemeler ve yöntemler, temrin
süreleri ve formatlara ilişkin bilgi içermektedir.
Temel Tasarım sanat ve tasarım alanında olduğu
gibi planlama ve mimarlık gibi mekansal bilimler için de geçerliliğe sahiptir.
Disiplinler arasındaki farklılıklara karşın,
uygulamada Temel Tasarım, tutarlı bir çerçevede soyut ve kavramsal düşünmenin
öğretilmesinde yardımcı olmaktadır.
Küp en basit düzgün geometrik form olduğu
için genelde tercih edilmektedir.
Ancak başka prizmatik formlar ile de benzer bir
çalışma yapılabilir.
Örneğin FSMVÜ’nde Mimarlık ve İç Mimarlık
bölümlerinin ortak dersinde toplam hacim verilerek serbest 3B çalışmalar
yapılmıştır;
ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde çıta
yaygın olarak küp projesinde kullanılmaktadır; FSMVÜ Mimarlık ve İç
Mimarlık için ortak temel tasarım dersinde bu uygulama yapılmıştır;
Mersin Üniversitesi’nde Mimarlık ve Planlama
ortak Temel Tasarım dersinde küp projesi çalışmanın boş alanlarının anlaşılması
için negatif hacim uygulaması yapılmıştır;
Mimar Sinan Üniversitesi’nde çeşitli
sinema filmlerinden çıkarılan kavramlar soyutlama amacıyla kullanılmıştır;
Bilgi Üniversitesi temel tasarım ortak dersinde
1/1 ölçek kullanılmıştır.
14 haftalık bir dönem ders planında 5
hafta 2B temrinlere ayrılabilir.
Bu süre uzun gibi görünse de, teslim sayısı
fazla olduğu ve diğer projelere temel sağlayacağı için kısa tutulmamalıdır.
Rölyef için 2, sanal küp için de 3 hafta yeterli
olabilmektedir.
Bu durumda ;
2 Boyutlu Soyut Temrinler (5 Hafta)
3. Boyut Algısına Hazırlık (2 hafta)
3 Boyutlu Soyut Çalışma (3 Hafta)
Hacimden Mekana Geçiş Final Projesi (4 Hafta)
Gestalt ilkelerinin işlendiği soyut tasarımlar
(Örneğin Düzen, Görsel Denge Ritm ve Renk başlıklarında en az 4 teslim)
3. boyuta geçişte derinlik-yükseklik algısının
oluşması
Sorun tanımı: Seçilen bir hayali bir özne için
kamusaldan özele giden bir kavramsallaştırmayla yaşam alanı tasarımının
yapılması Benzerlik, gönderme çerçevesi, şekil-zemin, sözdizimi- anlambilimi, anlaşılırlık,
yakınlık, süreklilik kavramları
3 boyutlu tasarımda hacim yaratma, dolu- boş
ilişkileri, açıklık- kapalılık, ışık-gölge gibi kavramlar
Tasarım prensipleri ile birlikte, işlev-form
ilişkisinin ele alınması
35x50 Fon Kartonu üzerinde 33x33 cm’lik çerçeve
içinde 33x33 cm’lik 2B bir tasarım ve bunu esas alan 33x33 cm’lik bir rölyef
teslimi
33x33x33 cm’lik ahşap çıtalar ile tanımlanmış
bir gönderme çerçevesi hacmi tasarımı
Siyah-Beyaz olarak kes yapıştır yöntemi ile
Siyah üstüne beyaz, beyaz üstüne siyah veya beyaz üstüne beyaz gibi seçenekleri
kullanarak
Rölyef: Sorun tanımında en fazla yükseklik
örneğin 6-7 cm olarak belirlenirse çalışmanın 2 boyutlu olmasının önüne
geçilir.
Her renk sabit bir yüksekliği temsil edecek
şeklinde koyulan kurallar ile mekanik bir tasarım yerine daha dinamik tasarım
koyarak ve bütüncül bir tasarım anlayışı yakalanmaya çalışılmalıdır.
Birimlerin sadece üst üste yerleştirilmesi değil açılı
yerleştirmelere de izin verecek bir sorun tanımı yapılabilir.
Sanal Küp: Çıtalar taşıma ve tasarım öğesi olarak
kullanılabilir.
Misina gibi malzemeler ile açılı yerleştirmeler
yapılabilir.
En fazla 3 renk şartı devam edebilir.
Bunlardan birisi şeffaf olduğunda ışık da tasarıma
dahil edilmiş olur.
Küp projesini ahşap çubuklarla iskelet
oluşturarak hazırlanması bazı açılardan önemlidir.
Toplam hacmin öğrenci tarafından
anlaşılabilmesini sağlar.
Öğrenci tasarımını yapmakla yükümlü olduğu hacmi
elinde evirip çevirerek tüm yüzeylerden inceleyebilir.
Dolu-boş gibi analizlerini daha rahat yapabilir.
Ayrıca temelden yükselen, heykel gibi objeleşmiş bir
tasarıma gidilmesini önler.
Çıtasız yapılan küp projelerinde, öğrencinin tüm
yüzey, kenar ve köşeleri tanımlamak amacıyla taşıyıcı elemanlara ihtiyaç
duyduğu görülmüştür.
Bu sebeple çıta olmadığı durumda 3 tane 33x33 cm’ lik
pleksi veya karton yüzey ile çalışma alanının sınırlarını belirten çerçeve
oluşturularak 3 boyutlu çalışma yapılabilir.
Hiçbir desteğin olmadığı 3B çalışmalarda negatif
hacim uygulaması ile dolu-boş ilişkisinin kurulması desteklenebilir.
Tasarımda öğrenciyi yönlendirmesi için müzik,
resim veya sinema eserleri kavramsal olarak verilebilir.
Malzeme Serbest tasarımlarda malzeme (yaprak, ağaç
dalı gibi doğal malzemeler veya pipet, sac levha gibi malzemeler), tasarımın önüne
geçmekte ve öğrencinin diğer tasarımları kendi projesi ile ilişkili olarak
değerlendirmesinde sorun yaratabilmektedir.
Kavramsal Şemalar ile form ve işlev ilişkisinin
kabaca kurulması:
Bu aşamada grup çalışması yapılabilir.
Mekan hiyerarşisi: Objeye uygun mekansal hiyerarsinin
neler olabileceği üzerine kavramsal şemalar ile ilgili grup çalışması
İş yükünün adil olması için maketin büyüklük
sınırlarının belirlenmesi (Ör: yaklaşık 50x50x50 cm =125,000cm3 bir hacim için
her hangi bir prizmatik form olabilir)
Mimarlık bölümlerinde bazı durumlarda 1/1 ölçek
kullanılmaktadır
Ancak bunun dışındaki ölçekler, hangi ölçekte hangi
detayın gösterileceği şeklindeki bilgileri daha iyi anlatabilmektedir.
Yapısal olarak kendini taşıyan bir yapı
oluşturmak mimarlıkta önemli olmakla birlikte planlamada temel bir sorun olarak
ele alınmayabilir.
Temrinlerin özellikleri Amaç Kavramlar
Malzemeler-Yöntem Teslim Formatı
projelerin anlatıldığı çalışmalar bulunmakla birlikte
kavramlar, temrinlerin bu kavramlarla ilişkileri, ve kuramsal bir çerçevenin
eksikliği görülmektedir.
Türkçe kaynak sıkıntısı da yine önemli bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu makalede, Türkiye’deki mimarlık ve planlama
okullarında ğretilen Temel Tasarım dersi yazılı kaynaklar ve uygulama
tecrübeleri ile incelenmiş ve örnek bir ders planı geliştirilmiştir.
Kuramsal ilişki ve Gestalt ilkelerinin hangi
temrinlerle ilişkili olarak verileceği belirtilmiştir.
Yapılan öneri ders planında kavramsal şemalar
“form-işlev” ve “form-yer” arasındaki bağlantıyı kurmak amacıyla önemli bir
araç olarak dahil edilmiştir.
Düşünmenin ve onu aktarmanın bir yolu olarak
kavramsal şemalar, sonraki tasarım stüdyolarında sıklıkla kullanılacaktır.
Uygulama sosyal süreçleri, mali konuları, yasal düzenlemeleri
de içermektedir ve kavramsal şemalar aracılığı ile bu girdiler form ile
ilişkilendirilebilir.
Sadece form kaygısının ön plana çıktığı yaklaşım
yerine anlam, yer, tarih ve kültür gibi verileri içeren tasarımlar böylece
yapılabilecektir.
Neticede, mimarlar tasarladıkları binanın, plancılar
planladıkları kentin kendisinden önce bunları temsil eden plan ve çizimler,
kavramsal şemalar üzerinden fikirlerini başkalarına aktarabilmektedirler.
Temel Tasarım eğitiminde çoğunlukla Bauhaus
Okulunun geliştirdiği Gestalt ilkelerinin kullanıldığı görülmüştür.
Son dönemde, Modernismin kendisi gibi Gestalt’de
eleştirilere maruz kalmıştır.
Özellikle fazla geometrik bir yapıda olduğu ve
yaratıcılığı kısıtlayabileceği, yeni nesil tasarımlara imkan vermeyeceği
iddiaları Gestalt’in güvenilirliğinin sorgulanmasına sebep olmuştur.
Ancak, Gestalt ilkeler bütününün tutarlılığı ve
geçerliliğini devam etmektedir.
Yeni nesil tasarımlara uyarlanabilir ve
bilgisayar ortamında çalışmalara da olanak verebilir şekilde düzenlenebilir.
Böylece kuramsal çerçevenin geliştirilmesine de
katkıda bulunacaktır.
Gestalt’in tamamen terk edilmesi yerine, tasarım ve
kuramsal bağlantının geliştirilerek devam etmesi mümkündür.
Gerek mimarlık gerekse planlama disiplinleri,
hesaplama eylemleri içermektedir.
Sanat eserlerinin biricikliği oluşu
kıymetli iken, tasarım ve disiplin olmak tam tersini gerektirmektedir.
Gestalt’in tamamen yadsındığı durumda estetik
kaygının ve yaratıcılığın ön plana çıktığı, sorun çözmenin ve hesaplamanın
ikincil önemde kalacağı bir eğitim var olur.
Bu da temel tasarım değil, temel sanat eğitimi
demektir.
Dolayısı ile örnek ders planında Gestalt ve
temel geometrik formlara olan bağlılık devam ettirilmiştir.
Gestalt’in sağladığı ilkeler bütününün gerek
serbest formlar, gerekse temel geometrik formlar ile uyumlu ve tutarlı olacağı
düşünülmektedir.
Sonuç olarak, Gestalt kuramının geliştirdiği
ilkeler ile şekillenen bir Temel Tasarım dersi, gelecekte de mimarlık, planlama
ve tasarım temel alanı disiplinleri için güncelliğini koruyacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder